1 Ocak 2023'te Alman Tedarik Zinciri Yasası yürürlüğe girecek. O andan itibaren, 3000'den fazla çalışanı olan şirketlerin kendileri ile hem tedarikçileri hem de tedarikçilerin tedarikçilerinin, insan haklarına, belirli çevresel önlemlere ve sosyal standartlara uyması beklenecek. 

Bir yıl sonra yasa 1000'den fazla çalışanı olan şirketler için de geçerli hale gelecektir.  Ancak uygulamada, yalnızca birkaç çalışanı olan küçük şirketler de, ürünlerini tedarik zincirlerini kontrol etmesi gereken büyük şirketlere satmaları halinde 2023 Ocak ayından itibaren bu durumdan etkilenmeye başlayabilirler. 

Her şeyden önce, üreticiler tedarikçilerin kontrolünün çok karmaşık bir görev olduğunu sıklıkla dile getiriyorlar. Örneğin, Deutsche Telekom'un 20.000'den fazla tedarikçisi ve hizmet sağlayıcısı, Volkswagen'in yaklaşık 40.000 ve kimya şirketi BASF'nin 70.000 doğrudan tedarikçisi var. 

Aile tarafından işletilen orta ölçekli şirket Uvex'in de 1 Ocak'tan itibaren çok sayıda tedarikçiye göz kulak olması gerekecek. Şirkette sürdürülebilirlikten sorumlu olan Susann Schubert, "79 ülkede 30.000 doğrudan tedarikçimiz ve hizmet sağlayıcımız var" diyor. Ancak aktif olmayan tedarikçiler de var. Tedarikçilerin tedarikçileri de dahil edilirse, toplam beş ila on kat artacak bir rakam ile karşı karşıya olduklarını belirtiyorlar.

Bunun ile birlikte, AB Komisyonu da diğer tüm Avrupalı ​​şirketleri, tedarikçilerinin insan haklarının yanı sıra çevre ve iklim standartlarını ihlal edip etmediğini görmek için tüm tedarik zincirlerini kontrol etmek istiyor.  Bu amaçla AB Komisyonu, Şubat 2022'de Avrupa çapında bir tedarik zinciri yasası için çalışömalara başladı ve Aralık ayının başında, üye devletler böyle bir yasanın çıkarılması konusunda prensipte anlaştılar. Görünüşe göre Avrupa varyantı, Alman varyantından bile daha katı hale gelebilir.

Bahse konu Komisyon önerisi, diğer şeylerin yanı sıra, etkilenen taraflara şirketlere karşı dava açma hakkı sağlıyor ve üçüncü ülkelerden gelen şirketler de AB'de belirli bir ciro elde etmeleri durumunda kurallara uymak zorunda bırakılıyor. Nihayetinde AB kurallarının Almanya'dakinden daha katı olması halinde, AB üyesi olarak Almanya'da da daha katı olan kurallar uygulanmaya başlanacaktır. 

Habere aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabilir: 

More transparency in the supply chain: Maybe not so bad after all? | Economy | DW | 06.12.2022